İskenderun Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı İbrahim Kaynar, Yönetim Kurulu üyeleri Serdar Tümkaya, Ahmet Özsoy, Gani Aşkaroğlu ve Mevlüt Özer, tüm üyelerinin katılımı ile oda binasında bir araya geldi.
Türkiye genelinde eş zamanlı olarak sorunlarını içeren serzenişlerini dile getirdiklerini belirten Başkan İbrahim Kaynar, “Türkiye genelinde muhasebeciler eylem kararı aldı. Sorunlarımız artık çekilemez hal aldı. Bu eylem, mesleğin geldiği durumla ilgili aslında bir ses yükseltme bu. TÜRMOM olarak hazırlanan basın açıklamasını kamuoyu ile paylaşıyoruz. Hükümete çağrıda bulunuyoruz. Meslek grubu olarak çok ciddi emek verdik, bu devlet bizim ve bu konuda devletimizin çarkları dönsün diye ciddi fedakârlıklar yaptık. Şimdi bizde bu fedakârlığı bekliyoruz” dedi.
“Taleplerimize acilen yanıt bekliyoruz!”
Yurt genelinde eş zamanlı yapılan ortak açıklamayı İskenderun Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Disiplin Kurulu Sekreteri Mevlüde Toma, okuyarak kamuoyu ile şunları paylaştı: “Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözümler acilen hayata geçirilmelidir! TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, “130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimiz ivedilikle hayata geçirilmeli” dedi. TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, “Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine yaptığımız hem yazılı hem sözlü başvurularımızı dikkate alması için meslektaşlarımızın masa başında ölmesi mi gerekli?” diye sordu. TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu yaptığı yazılı açıklamada, Mali Müşavirlerin artan iş yüklerine dikkat çekerek, “Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir.
Ancak bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde iş verimini artırmak için haftalık çalışma günlerinin dört güne indirilmesi tartışılırken biz Mali Müşavirler olarak neredeyse 7/24 ofislerimize hapsediliyoruz.
Görünürde mükellef veya işverenlerden istenilmekle beraber, iktisadi ve sosyal hayata ilişkin ihtiyaç duyulan hemen her veri, Mali Müşavirler aracılığıyla toplanılır hale gelmiştir. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini kat kat artırmaktadır.
Meslektaşlarımız, rutin dönemlerde dahi beyan ve bildirimleri sağlıklı bir şekilde hazırlayamaz hale gelmiştir.
3568 sayılı Meslek Yasamızın 1. Maddesinde Yasanın amacı, “İşletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek, ...” şeklinde tanımlanmıştır.
Ancak, bu kadar ağır iş yükü altında çalışmak zorunda bırakılan meslek mensupları bir işletmeninin faaliyetlerini ve işlemlerini sağlıklı şekilde yürütmesi mümkün müdür?
Sadece Nisan ayında GİB tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam elli altı beyan ve bildirimin verileceği açıkça görülmektedir. Bu beyan ve bildirimlerin yanında bir de en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz iki üç ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmaları da aynı takvimde tamamlamak zorunda bırakılmasını adil ve uygulanabilir bulmuyoruz!”