yok baskanix3yok baskanix1yok baskanix2yok baskanix

Üniversitelerde rutin olarak düzenlenen Akademik Atama, Yükselme ve Akademik Başarı Töreni’ne, depremzede akademisyenlere destek vermek amacıyla ilk kez katılan Özvar’a ziyaretinde Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Mahmut Ak ve Genel Sekreter Batıkan Aksoy eşlik etti.

Özvar, Akademik Yükselme Töreni’nde yaptığı konuşmada, 6 Şubat’taki depremlerin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen acısının tazeliğini koruduğunu ifade etti. Özvar, tüm imkanlarla depremden etkilenen illerdeki üniversitelerin yanında olduklarını ifade etti.

Mustafa Kemal Üniversitesinin depremin yaralarını sarmak için Hatay’da yürüttüğü faaliyetleri ve gösterdiği gayretleri takdirle karşıladığını dile getiren Özvar, “Bundan sonraki süreçte el birliğiyle yaraları sarmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Üniversitelerin, ülkelerin, uygarlıkların ve şehirlerin en canlı unsurlarından olduğunu söyleyen Özvar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz Yükseköğretim Kurulu olarak depremden sonra bu illerimizde ciddi hasar alan üniversitelerimizin eğitim öğretimlerine ve araştırma faaliyetlerine ara vermeksizin devam etmesini fevkalade önemsedik ve üniversitelerimize destek olmaya çalıştık. Ama burada en büyük pay hiç şüphe yok ki şu anda aramızda oturan hocalarımız, sizlersiniz.

Üniversitesini terk etmeden, bu üniversiteye sahip çıkan, hocalık yapma konusunda ısrar eden, büyük zorluklara büyük acılara rağmen görevlerine Mustafa Kemal Üniversitesinde devam eden hocalarıma şükranlarımı sunuyorum. Bu, hakikaten bizler açısından da fevkalade önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Hocalarımızın üniversitelerini terk etmeden, başka yerlere göç etmeden üniversiteye sahip çıkmaları, eğitim öğretim konusunda ısrar etmeleri, bilimsel çalışmalarını yapmak için gayret sarf etmeleri bu ülkenin canlılığının, hayatiyetinin temel göstergesidir.”

“Gösterdikleri performans fevkalade dikkat çekici”

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi akademisyenlerinin 2023 yılında yayın, proje ve patent alanlarında gösterdikleri performansın fevkalade dikkat çekici olduğunu vurgulayan Özvar, şöyle konuştu:

“Büyük bir deprem yaşanmış bir ildeki üniversitenin mensuplarının bu yıl ortaya koymuş olduğu akademik üretkenlik, diğer bütün üniversitelerimiz için de fevkalade güzel bir örneklik teşkil etmektedir. Bu bakımdan üniversitemizin ortaya koymuş olduğu akademik başarısını kutluyor, diğer üniversitelerimize de örnek olmasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum.”

MKÜ akademisyenlerinin bu yıl içinde nitelikli makalelerin yayımlandığı Web of Science’da yer alan Q1 sınıfındaki dergilerde 54, Q2 sınıfındaki dergilerde ise 89 yayın yaptığı bilgisini aktaran Özvar, bunun yanında ulusal ve uluslararası 45 proje gerçekleştirdiklerini ve 3 de patent aldıklarını söyledi. Özvar, “Kentimizin ve üniversitemizin karşı karşıya kaldığı olağanüstü şartlar ve zorluklar göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan sonuç hepimiz açısından fevkalade ümit vericidir. Kalite odaklı, üretken, yenilikçi ve uluslararası saygınlığa sahip bir yükseköğretim vizyonuyla hareket ediyoruz ve sizlerin bu konuda sunduğunuz katkıları son derece önemli bulduğumu bilmenizi arzu ederim. Deprem sürecinde gerek üniversitesine gerek öğrencilerine gerek vatandaşlarına kültürel eğitsel, sağlık hizmeti veren bütün hocalarımızı canı gönülden kutluyorum.” dedi.

MKÜ Rektörü Eren: “Gece gündüz demeden çalışarak, üniversitemizi Hatay’ın ilk ayağa kalkan kurumlarından birisi yapmak için gayret gösterdik”

MKÜ Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren de afetzede iller arasında en büyük yıkım hem maddi hem manevi boyutta Hatay’da yaşandığını belirterek, “Kendimizi 50 bin insanımıza mezar olan binalardan dışarı atmayı başardığımızda aklımıza ilk önce en yakınlarımız sonra da üniversitemiz geldi. Yakınlarımızın emniyetinden emin olduğumuzda günün ilk ışıklarıyla tüm yolları yıkımın etkisiyle adeta bir barikata dönüşen şehir merkezinden kampüsümüze intikal ettik. Kampüse ulaşan arkadaşlarımızla hızlıca bir durum değerlendirmesi yaparak önceliğimizi Hatay’ın ayakta kalan tek sağlık kurumu olan üniversite hastanemize vermeyi kararlaştırdık. Deprem günü ve takip eden süreçte adeta mezarlarından kalkıp hizmete koşan hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarımızı burada bir kez daha şükranla anıyorum.” dedi.

Hastaneyi işler kılmak için gerekli tedbirleri hızlıca alırken kampüste ve çevre muhitlerde barınan ve depremden kurtularak üniversiteye sığınan öğrencilerin ve vatandaşların da emniyetleri için çalışmalar yaptıklarını anlatan Eren, “Gururla ifade edebilirim ki deprem günü üniversitemiz kriz yönetiminde verdiği sınavdan alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Bir yıldır günün her saati kampüste yaşayıp gece gündüz demeden çalışarak, üniversitemizi Hatay’ın ilk ayağa kalkan kurumlarından birisi yapmak için gayret gösterdik.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Özvar ve Yükseköğretim Yürütme Kurulu üyeleri, akademik yükselme sağlayan öğretim üyelerine cübbelerini giydirdi ve akademik yayınları, projeleri ve patentleriyle başarı gösteren öğretim elemanlarına plaketlerini takdim etti.

Depremin yarattığı tahribattan bilim üreterek kurtulmaya çalışıyorlar

Akademik Yükselme Töreni’nde plaketlerini alan akademisyenlerin depremde yaşadıkları ve yeniden hayata tutunma hikayeleri duygusal anlar yaşattı.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi ve Antakya Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Soner Soylu, depremde ağır hasar gören evinden ailesiyle birlikte sağ kurtuldu. “Bitki Hastalıkları ve Mücadele Yolları” konusunda bilimsel çalışmalar yürüten Soylu, yayınlarına yapılan birçok atıftan dolayı “Dünyada En Fazla Atıf Alan Bilim Adamları” arasında yer alıyor. Soylu, “Depremden önce de yoğundum. Deprem sonrası kafamı dağıtmama en fazla çalışmalarıma devam etmem vesile oldu.” dedi.

HATAY İLE İLGİLİ PROJE HAZIRLADI

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesinde Kent Sosyolojisi, Dezavantajlılık Sosyolojisi ve Afet Sosyolojisi gibi alanlarda çalışmalar yürüten Doç. Dr. Ferhat Arık, depremde çekirdek ailesini, yakınlarını ve evini kaybetti. Hazırladığı "Afete Karşı Direnç ve İyileşme Sürecine Dair Sosyolojik Perspektiften Bir Model: 6 Şubat 2023 Depreminde Hatay/Antakya" konulu projesi TÜBİTAK tarafından kabul edilen Arık, “Bu proje hem yıkıma uğramış şehrimize akademik katkı sağlama işlevi görürken aynı zamanda o kötü günlerden ve her gece gördüğümüz kabuslardan bizi uzaklaştırdı. Bizim bu dönemi çalışarak ve bir şeylerle meşgul olarak geçirmemizde ve normalleşme açısından önemli bir işlev gördü.” ifadelerini kullandı.

Depremde vefat eden hocanın projesini tamamladılar

Tüm ailesi ve yakınları Adıyaman Adana ve Gaziantep’te yaşayan, kendisi de Hatay’da depreme yakalanan Doç. Dr. Sinan Erdoğan da ailesinin güvenliğini sağladıktan sonra üniversitenin koordinasyonunda yürütülen yardım çalışmalarına katıldı. Sağlık sorunları yaşayan Doç. Dr. Erdoğan şunları anlattı:

“Deprem sonrası toparlanma süreci benim için açıkçası çalışarak oldu. Nisan ayından sonra akademik çalışmalarıma tekrar dönebildim. Bölümümden 2, fakültemden toplam 6 meslektaşımı kaybettim. Bunun zihinsel yüküyle baş edebilmek için açıkçası hem kurumun hem de kendi işlerime tamamen odaklandım. Bu arada depremde rahmetli olan hem bölümden meslektaşım hem de rektör yardımcımız Prof. Dr. Cemil Serhat Akın tarafından fakülteden bir başka hocamızla başlatılan ancak yarım kalan çalışmasını tamamladık. İlgili çalışma da yine SCI-SSCI endeksli bir dergiden kabul aldı. Özetle benim deprem süreci ve getirdiği yük ile başa çıkmam kendimi tamamen çalışmaya vermeyle oldu diyebilirim.”

Hassa’da TOKİ Anadolu Lisesi ve Ortaokulu Açılışa Hazırlanıyor Hassa’da TOKİ Anadolu Lisesi ve Ortaokulu Açılışa Hazırlanıyor

“Eski günlere dönmek istiyoruz”

Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Çayır Mera ve Yem Bitkileri Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Ertekin de “Depremden ailemle birlikte hem psikolojik hem de maddi olarak olumsuz etkilendik. Eşim ve çocuklarımı Antalya'ya yerleştirdim ve çalışmalarımıza kendi yaşantımı bölgemiz şartlarına uydurarak devam etmek adına elimizden geleni yapıp, bir an önce üniversitemiz ve yaşadığımız şehrin eski günlerine geri dönmesini canı gönülden istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Hiçbir zaman unutmayacağız”

Çok dillilik, kültürler arası yeterlilik ve eğitim teknolojileri alanında çalışmalar yürüten Dr. Öğr. Üyesi Ömer Eren de “Arkadaşlarımızı ve öğrencilerimizi kaybetmek bizi çok derinden etkiledi. Hiçbir zaman unutmayacağız. Öğrencilerin farklı yerlerde olması çalışmalarımızı da olumsuz etkiledi ama buna rağmen hep birlikte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Editör: Ufuk Aktug