Elazığ’da İpekyolu Uluslararası Gençlik ve Çalışmalar Merkezi'nde, depremden etkilenen 11 ilden 50 gencin katılımıyla bir hafta süren kapsamlı kısa film eğitiminin ardından düzenlenen yarışmada Yüksekkaya, "Yeşertmek" adlı filmiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
"Umut, Enkazların Arasından Filizlendi"
Hatay’da depremin en ağır şekilde hissedildiği bölgelerden biri olan İskenderun’da yaşayan Şeyma Yüksekkaya, yarışmaya katıldığı kısa filminde kendi yaşadığı acılardan ilham aldı. Tamamen cep telefonuyla çektiği filminde, ekipmanlardan ziyade duyguyu yansıtmanın önemini vurgulayan Yüksekkaya, “Filmimde hissettiklerimi anlatmaya çalıştım. O anları tekrar yaşar gibi çektim. Jürinin etkilenmesinde en büyük sebebin bu olduğuna inanıyorum,” dedi.
“Yeşertmek” Hayat Buluyor
Yüksekkaya’nın filmi, depremde ailesini kaybeden bir kadının yaşadığı acıyı umuda dönüştürme sürecini anlatıyor. Konteynerde yaşamını sürdüren karakter, her gün enkaz alanlarına tohumlar serperek umut aşılıyor. Filmde kullanılan semboller izleyiciye güçlü mesajlar veriyor. Siyah beyaz aile fotoğrafı, 04.17’yi gösteren saat ve vazodaki solmuş çiçekler, karakterin iç dünyasını yansıtırken; sarı elbise, rengarenk çiçekler ve fotoğrafın renklenmesi umudun sembolü haline geliyor. Karakterin sarı elbiseye bürünmesi, güneşin ve yeniden doğuşun bir yansıması olarak öne çıkarken; saatin yeniden çalışmaya başlaması, yaşamın devam ettiğini vurguluyor.
“Bu Ödül Benim İçin Çok Kıymetli”
Yüksekkaya, "Yeşertmek" filmiyle kazandığı Jüri Özel Ödülü’nün kendisi için büyük bir anlam taşıdığını belirterek “Bu film, yalnızca benim değil, tüm Hataylıların, depremi yaşayan herkesin hikayesidir. Umudun ne kadar güçlü bir şey olduğunu göstermek istedim. Bu ödül, sadece bir başarı değil; aynı zamanda bir iyileşme ve dayanışma sembolüdür" diye konuştu.






