Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Yeşilüzümlü Mahallesi’nde yapılmak istenen krom eleme tesisine verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararına karşı bölge halkının açtığı davada mahkeme ara karar verdi ve maden ile orman mühendisliği açısından ek bilirkişi raporu düzenlenmesini istedi.Gündem Fethiye (MUĞLA İGFA)
Dağ Taş Aş Bizim Platformu yaptığı değerlendirmede kararın aceleye getirmemesi gerektiğini ve ÇED’in gerekli olduğunu vurguladı.  

Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı Yeşilzümlü Mahallesi’nde planlanan Krom Konsantre Tesisi projesine, verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı başlatılan davada, 18 Ocak tarihinde mahkeme heyeti ara karar verdi.

Eti Elektrometalurji A.Ş tarafından yapılmak istenen proje için 4 Mart 2022 tarafından ÇED süreci başlatılmıştı. Bu kapsamda hazırlanan Proje Tanıtım Dosyasını Muğla Valiliği uygun bularak projeye 3 Ağustos 2022 tarihinde ÇED gerekli değildir kararı vermişti.

Balıkesirli kadınlardan 10 bin 10 çınar yaprağından gelinlik Balıkesirli kadınlardan 10 bin 10 çınar yaprağından gelinlik

Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği ve Yeşilüzümlü’de yaşayan yurttaşlar eksik olarak hazırlandığını savundukları proje tanıtım dosyası üzerinden verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı Muğla Valiliği’ne dava açmış, dava kapsamında 20 Ekim 2022’de bölgede bilirkişi keşfi yapılması karar verilmişti.

13 Haziran 2023 tarihinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişilerin raporu ise 12 Eylül 2023 tarihinde mahkemeye sunulmuştu. Raporun ardından 15 Ocak 2024 tarihinde davanın duruşması Muğla 2. İdare Mahkemesi’nde görülmüştü.

Mahkeme heyeti verdiği kararda, bilirkişilerin birbirine zıt olarak verdiği iki karar vurgu yaptı.

Maden mühendisliği ve çevre mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede ÇED gerekli değildir kararının uygun olduğunun söylendiğine; buna karşın jeoloji mühendisliği, ziraat mühendisliği ve orman mühendisliği değerlendirmelerinde ise projenin çevreye olumsuz etkisinin olacağının söylendiğine ve proje tanıtım dosyasının yetersiz hazırlandığının belirtildiğine dikkat çekti.

Mahkeme, maden ve orman mühendisliği açısından ek bilirkişi raporu düzenlenerek mahkemeye yeniden sunulmasına karar verdi. Raporların sunulması için 15 gün süre verildi.

“MADENCİLİK AÇISINDAN İŞLETMEYE YÖNELİK YETERLİ HESAPLANMAMIŞ VEYA YANLIŞ HESAPLANMIŞ PEK ÇOK KONUYA DEĞİNİLMİYORDU”

Yeşilüzümlü’de krom madenine karşı mücadele eden yurttaşların oluşturduğu Dağ Taş Aş Bizim Platformu ara karara ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, 6 Eylül 2023’te sunulan bilirkişi raporu “kötünün iyisi” olarak nitelendirildi. Nitelendirmenin sebepleri ise şöyle açıklandı:

“Bu rapor, pek çok önemli konularda zaaflar ve eksikler içerse de uzmanların çoğunluğu ‘ÇED gerekli değildir’ kararının uygun olmadığı kanaatini raporlamıştı. Uzmanlıklardan alanımız için en önemlileri -orman mühendisliği, ziraat mühendisliği, hidrojeoloji mühendisliği, harita mühendisliği- bu kararın uygun olmadığını; maden mühendisliği, çevre mühendisliği, şehir ve bölge planlama uzmanları da uygun olduğunu raporlamıştı.”

Açıklamanın devamında ÇED gerekli kararı için uygundur değerlendirmesi yapan disiplinlere ilişkin şu değerlendirmeler yapıldı:

“Özellikle maden mühendisliği ve çevre mühendisliği raporlarının, eksikleri kısmen tespiti ve mevzuat çerçevesinde önlemler alınması halinde sorun olmayacağı yönündeki beyanları çok dikkat çekiciydi.

Madencilik açısından işletmeye yönelik yeterli hesaplanmamış veya yanlış hesaplanmış pek çok konuya değinilmiyordu. Krom yıkamasına dayalı bu tesisin kamyonlarla taşınacak suyla işletilmesine yönelik bir sorun görülmüyordu. Hiçbir akademik unvanını göremediğimiz, özel bir işletmede çalıştığını anladığımız Maden Mühendisi Aylin Metin’in bu iş için neden seçildiğini anlayamadık.”

Çevre mühendisliği açısında yapılan değerlendirmede ise projenin havzaya bütünsel etkilerinin görmezden gelindiği belirtildi. Bunun yerine projede az sayıda olan çalışanların günlük kullanım atıklarına yönelik çözümlere odaklanılması eleştirildi. Bu alanda değerlendirmede bulunan Doç. Dr. Serkan Eker’e ilişkin ise şunlar söylendi:

“Daha önce başka davalarda hakkında gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmaktan suç duyuruları bulunan Serkan Eker’in raporunu son derece sınırlı ve kabul edilemez bulduk.”

“HARİTA MÜHENDİSLİĞİ GÖRÜŞÜNÜN ÇEVRESEL ETKİ YÖNÜNDEN NEDEN ÖNEMLİ OLDUĞUNU HİÇ ANLAMADIK”

Harita mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede “Proje tanıtım dosyasında verilen koordinat bilgilerinin uygun olduğu” ifadelerinin yer alması da eleştirilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Harita mühendisliği görüşünün çevresel etki yönünden neden önemli olduğunu hiç anlamadık. Koordinat bilgilerini bir zahmet doğru olsun böyle bir projede. Buna bakılarak ÇED değerlendirmesi nasıl yapılabiliyor hiç anlamadık.”

Şehir ve Bölge Planlama açısından ise projenin yalnızca çevre düzeni planları ve imar planlarına uygunluğu açısından değerlendirildiği belirtilerek şunlar söylendi:

“Şehir ve Bölge branşına da dar bakış açısı, gelişen şehirleşmeyi ve kırsalın değer kazanmasını, bölgedeki artan kırsal ürünler gelişimi ve agroturizmi değil, sadece Türkiye’de çok geriden geldiği malum olan mevcut planlara uygunluğuna bakmasına hayret ettik”

“EN ÖNEMLİ BRANŞLAR OLUMSUZ GÖRÜŞ VERDİ” 

Açıklamada, olumlu görüşlere rağmen en önemli branşların ÇED gerekli değildir kararı hakkında olumsuz görüş verdiği belirtildi.

Dava kapsamında verilen yürütmeyi durdurma kararının ise kaldırıldığına dikkat çekildi ve “Yani firma istediği zaman girip sahada çalışmaya başlayabilir. Yakın dönemde bu alana çok yakın bölgede planlı orman kesimlerin başladığını da gözlemliyoruz” dendi.

Bilirkişi raporuna itirazın 15 Ocak’ta gerçekleşen duruşmada mahkemeye sunulduğu belirtilen açıklamada; Dağ Taş Aş Bizim Platformu, ara kararla ek bilirkişi raporunun istenmesine rağmen pek çok önemli konunun dosyada yer almadığını söyledi.

 

Kaynak: igf