2021 yılının, dünya genelinde ekonomik ve sosyal açıdan farklı sorunlarla başa çıkmaya çalışılan, zorlu geçen bir yıl olduğunun altını çizen Başkan Levent Hakkı Yılmaz; “Dünya genelinde enerji maliyetlerinde yaşanan artış, tedarik zincirindeki aksamalar ve koronavirüsün çeşitli varyantlarının yarattığı panik ortamında, genel itibariyle ekonomik dengeler sarsıldı” dedi.
Ülke özelinde de durumların dünya geneline benzer olarak şekillendiğini vurgulayan Başkan Yılmaz “Pandeminin gölgesinde geçen 2021 yılının eylül ayı itibariyle Merkez Bankası tarafından faiz indirim kararları alınmasıyla Türk Lirası’ndaki değer kaybı belirgin hale gelerek, ekonomik dengeleri olumsuz yönde etkiledi. 2021 yılının 3. çeyreğinden itibaren, döviz kurlarının ve enflasyonun artışı karşısında alım gücü önemli ölçüde azaldı. Birkaç ay önce 8’ler seviyesinde ilerleyen dolar kuru, kademeli olarak artma eğilimi gösterdi. 20 Aralık günü rekor kırarak 17,80 seviyelerine ulaşan dolar Türk Lirası paritesi, kur korumalı vadeli TL mevduat ürününün piyasaya sürüleceğine ilişkin Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan açıklamanın ardından sert bir düşüş yaşadı. Döviz kurundaki sert hareketlilik ve fiyat istikrarının kaybedilmesi, 2022 yılını daha da öngörülemez bir noktaya taşımış oldu. İş dünyası olarak hem dünyadaki hem de ülkemizdeki gelişmeleri yakından izliyoruz. Ülkemizin faiz, döviz kuru ve enflasyon sarmalından kurtulmasını ve 2022 yılının üretim, yatırım ve istihdamın artırıldığı bir sene olmasını diliyoruz” diye konuştu.
İHRACATTA 34’LÜK ARTIŞ
Ülkemizin ve bölgemizin dış ticaret rakamlarına da kısaca değinen Yılmaz, “Ülkemizde yapılan ihracat tutarları oldukça olumlu ilerledi. Türkiye İstatistik Kurumu Özel Ticaret Sistemi verilerine göre; Ülkemizde 2021 yılının ocak-ekim döneminde yapılan ihracat tutarı 172,3 milyar dolar olurken; yılın aynı döneminde 207,3 milyar dolar ithalat yapılmıştır. 2020 yılının ocak-ekim döneminde ise 128,4 milyar ihracat, 168,6 milyar ithalat yapılmıştı. Ülkemizde geçen seneye oranla ithalatta 23’lük bir artış olurken, ihracatta ise 34’lük artış gözlenmiştir. Hatay özelinde ise 2021 yılının ocak-ekim döneminde ihracat tutarı 3,1 milyar dolar olurken, 4,8 milyar dolarlık ithalat yapılmıştır. 2020 yılının ocak-ekim döneminde 1,8 milyar dolar ihracat, 2,7 milyar dolar ithalat yapılmıştı. Son 2 yılın ocak-ekim dönemi kıyaslandığından Hataylı firmalarca yapılan ihracat 67 oranında artarken, ithalatın ise 78 oranında arttığı tespit edilmiştir. Hatay olarak, ülkemizin 2023 yılı ihracat hedeflerine ulaşılmasında üzerimize düşen görev ve sorumluluklarında farkında olarak, ülkemizin dış ticaretine katkı sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
YASSI ÇELİK ÜRETİMİNDE
HATAY İLK SIRADA…
Bölgenin, sahip olduğu kültürel mirasa ek olarak, bugünde Türkiye’nin önemli üretim ve ticaret merkezlerinden biri olduğuna işaret eden İTSO Başkanı Yılmaz şunları söyledi: “Hatay İskenderun’u sektörel bazda değerlendirmek gerekirse; demir çelik, filtre, lojistik, tarım, turizm ve su ürünleri sektörleri bölgemizde oldukça gelişmiştir. Sanayinin lokomotifi konumundaki demir çelik sektörü, bölgemizin en önemli sektörlerinden biridir. Hatay İskenderun bölgesinde faaliyet gösteren firmalarımız, ham çelik üretiminde önemli başarılara imza atmakta ve yassı çelik üretiminde Hatay’ı Türkiye genelinde ilk sıraya taşımaktadır. Otomotiv filtre sektörünün Türkiye’deki üretim merkezi İskenderun’dur. Türkiye’de üretilen otomotiv filtrelerinin yaklaşık 60-65’lik bölümü bölgemizde üretilmekte ve ihraç edilmektedir. Bu özellikleriyle bölgemiz, ağır sanayide ülkemizin önde gelen ticaret merkezlerinden biri olmaktadır. Türkiye’nin en güney bölgesinde bulunan Hatay, Avrupa’nın Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya bağlanmasında en yakın kapı görevi görmektedir. Bölgemiz denizyolu, karayolu ve demiryolu bağlantı noktalarının merkezi konumundadır. Dolayısıyla da bölgemiz, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine erişimde nakliye maliyetleri açısından önemli avantajlar sağlamaktadır”