AYNA BİZE NE SÖYLER --- YÜZ DOLGUSU

[email protected]

Son yıllarda yüz cerrahisi uygulamalarına alternatif olarak gelişen, cerrahi olmayan estetik işlemler oldukça başarılı gelişim kaydettiler. Birçok alanda olan bu gelişmeler insanlara farklı seçimler sunduğu gibi bazen de kafa karışıklığı da yaratmaktadır. Medya-Reklam sayesinde her gelişme erkenden duyulmakta ve hızlıca tüketilmektedir. Ancak bazı uygulamalar var ki uzun yıllar aynı hızda ve etkinlikte rolünü kaybetmeden devam etmekte ve devam edecek gibi de görünmektedir… Bu uygulamaların elbette en başında yüz dolgusundan söz edebiliriz. Kolay uygulanabilir olması, etkili olması, sürekli gelişen ürün olması ve hızlı sonuçlara sahip olması tercih edilmesini kolaylaştırmaktadır.

                Medikal Estetiğin en sık ve en temel uygulamasıdır dersek yanlış olmaz herhalde…

                Teknolojik gelişimini sürdürdükçe elimize farklı dolgu ürünleri de gelmeye devam etmektedir. Yüzün daha önce uygulama yapılamayan hassas bölgelerine de artık dolgularla rahatlıkla girebiliyoruz ( göz çevresi gibi ). Farklı ağırlıkta ve çapraz bağlarda olması bize kullanım alanı genişliği sağlıyor.

                Neden Dolgu?

                İşte bu noktada aynaya bakıp konuşabiliriz. Acaba ayna bize ne söyler;

                *Alnım çok mu kırışmış

                *Kaşlarım çok mu düşük görünüyor

                *Kaz ayakları ve göz çevresi çok mu kırışmış

                *Gözaltı çökmüş beni çok mu yaşlı gösteriyor

                *Gözyaşı oluğu yorgun ve mutsuz gösteriyor

                *Yanaklarım çökmüş ve sarkmış daha genç görünemez miyim?

                *Çenem ve jaw-line hattı daha güzel görünür mü?

                *Yüzüm çok solgun ve nemsiz ne yapabilirim

                *Burun kenarlarındaki çökmeye çözüm var mı gibi soruların cevaplarını değişik boyutlardaki dolgularla çözmek oldukça mümkün.

                Yüzde Kullanılan Dolgu Çeşitlerine bakacak olursak;

  • Silikon Dolgu: kalıcı dolgulara örnek dolgudur. İlk zamanlar kullanıldı ve ciddi sorunlar nedeniyle kullanımı şu an yok. Vücut tarafından emilmedi ve konulduğu yerde durmayıp zamanla yerçekimi nedeniyle aşağı doğru sarkıp çirkin görüntüler oluşturdu.
  • Akrilamid vePoliakrilamidler: Konuldukları yerde 3-5 yıl kadar kalıcı olan sentetik-yarı sentetik dolgulardır. Alerjik reaksiyonlar çok yaygın olduğundan kullanılamıyorlar.
  • Kolajen Dolgular: Sığırlardan elde edildiğinden, oldukça alerjeniktirler . Kullanımı yoktur.
  • Hyalüronik asit: En güvenilir ve en sık kullanılan dolgulardır. Vücutta hızlı eriyebilen maddelerdir. Değişik ağırlık ve bulundurduğu çapraz bağ nedeniyle farklı bölgelerde kullanılan formları mevcut. Yaklaşık 9-18 ay kalıcılıkları vardır.
  • Kalsiyum Hidroksiapatit Kristalleri : Kemikte bulunan kalsiyum hidroksiapatit partiküllerinden oluşur ,yerini kollajen dokuya bırakır. Kristal dolgu da denir. Göz çevresi ve dudak hariç diğer yüz bölgeleri şekillendirmesinde kullanılır.

DOLGU HER YAŞA UYGULANIR

Dolgular her yaşta problem çözmeye yönelik güvenle uygulanabilir. Önemli olan doğru yerlere doğru dolgu seçimlerini yapmaktır. Uygulayıcı hekim olmalı ve bu konuda eğitim ve tecrübe sahibi olmalıdır. Dolgu hafif bir lokal anestezi sonrası rahatlıkla uygulanabilir.10-15 dakika gibi kısa süreli bir işlemdir. İşlem sonrası birinci gün ödem ve morluk oluşmasını önlemek için buz uygulaması yapılmalıdır. 5-7 gün sıcak uygulamalardan(sauna , sıcak banyolar ,hamam gibi) kaçınmak gerekir.

Dolgular immün sistem hastalıkları (otoimmün hastalıklar) , kanser hastaları ve şeker hastalarında kullanılmamalıdır. Gebelerde yeterli çalışma olmamakla birlikte alerji riski taşıdığından( etik olarak) yapmamak gerekir.

Sonuç olarak şundan eminiz ki; dolgular bize daha konforlu, daha etkili ve daha güvenilir ürünler sunmaya devam edecektir…

 

Dr. Orhan Bahçecioğlu

Medikal Estetik Hekimi