Kuduz hastalığının yaygınlaşması nedeniyle yaşamını yitiren vatandaşlar, ülke gündeminde önemli bir yer alıyor. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Azap, kuduzun nasıl bir hastalık olduğunu ve bu hastalık şüphesinde neler yapılması gerektiğini Herkes Duysun’a anlattı.İlminur ATÇI - Herkes Duysun / BURSA (İGFA) - Kuduz hastalığının genelde tek tek vakalar halinde görüldüğünü, bazı zamanlarda ise vaka sayılarında ciddi artış olabileceğini ancak bu durumun salgın olarak nitelendirilemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Alpay Azap, salgın denildiğinde akıllara COVID'de yaşandığı gibi bir hafta içerisinde on binlerce insanın hastalandığı durumlar geldiğine dikkati çekti.
"Kuduz hastalığında böyle bir durum asla söz konusu olmaz" diyen Azap, "Kuduz, insandan insana bulaşan bir hastalıktır. Kuduz hastalığıyla enfekte olmuş, belirtileri görülen kişilerden bulaşır. Covid’deki gibi taşıyıcılık ya da kuluçka dönemi olmaz. Kuduz olan birinin salgılarıyla herhangi bir temas içerisinde bulunulduğu zaman sağlıklı olsa dahi kişiye bu hastalık bulaşabilir. Bu bir ısırık olabilir. Salgıların yüze göze sıçraması gibi şeyler ile özellikle de tükürük salgısıyla da bulaşır.” dedi.
“KUDUZ YÜZDE 100 ÖLDÜRÜCÜ BİR HASTALIKTIR”
Kuduz hastalığının insandan insana kolaylıkla bulaşamayacağını vurgulayan Azap, “Kuduz hastalığı, esas olarak yabani memelilerin özellikle de vahşi tilki, çakal, kurt gibi hayvanların hastalığıdır. Yabani hayvanlar arasında dolaşır ve köpek, koyun ve keçi gibi hayvanlar tesadüfen bu yabani hayvanlar tarafından ısırıldıklarında enfekte olurlar. Yani kuduz hastalığına yakalanırlar. İnsanlara da kurt, tilki ya da çakal gibi yabani hayvanlardan bulaşmaz. Temas halinde olunan, kuduz hastalığına sahip köpek ve besi hayvanlarından bulaşır. Kuduz hastalığına asıl sahip olan hayvanlar tilki ve çakal gibi yabani hayvanlardır. Daha doğrusu taşıyanlar demeyelim çünkü yabani hayvanlar da kuduz olduklarında birkaç gün içerisinde ölürler. Kuduz yüzde yüz öldürücü bir hastalıktır.” ifadelerini kullandı.
“KUDUZUN TEDAVİSİ MAALESEF YOK”
Kuduz hastalığının herhangi bir tedavisinin olmadığını belirten Azap, “Önceden yılda bir-iki vaka görülürken şimdi yılda üç-beş vaka görülüyor. Bu durum bize hayvanlar arasında kuduz vakalarının arttığını söylüyor. Yabani hayvanlar ve onların hastalığı bulaştırdığı evcil hayvanlar... Bu sebeple de insan vakalarında artış oluyor. Tabii ki hoş bir şey değil. Çünkü kuduzun tedavisi maalesef yok. Bir insana kuduz tanısı koyulduğunda onu tedavi etmek için bir takım ilaçlar var ama bunlar maalesef başarılı olmuyor ve ölüm kaçınılmaz oluyor.” diye konuştu.
İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Azap, kuduz hastalığından nasıl korunulacağını ve kuduz olmuş bir hayvan tarafından ısırıldıktan sonra neler yapılması gerektiğini de şöyle anlattı:
“Kuduz hastalığından korunmak için yabani hayvanlardan olabildiğince uzak durmak lazım. Şüpheli temas durumunda, özellikle ısırıklarda yapılması gereken ilk ve en önemli şey o bölgeyi bol sabunlu suyla güzelce yıkamaktır. Bölgeyi iyice yıkamanın hemen ardından bir sağlık kuruluşuna giderek kuduz aşısı olmak gerekir. Kuduz vakalarını azaltmak için yapılması gereken esas şey, bu yabani hayvanlardaki kuduzu önlemek. Onları da aşılamak mümkün tabii ama tek tek yakalamak ve aşılamak mümkün değil. Onun için helikopter ya da uçaklar ile dağlık alanlara, bu hayvanların yaşadığı yerlere aşılı yemler atılıyor. Bu şekilde bir aşılama yaparak en azından doğadaki sıklığını azaltmaya çalışıyoruz ki sonrasında insanlara daha az bulaşsın. Fakat bir süredir bu işlem Türkiye’de yapılmıyor. Zaten vaka artışı da bunu gösteriyor.”