Su Küçüğün Peki Söz?
Merhabalar son zamanlarda saygı konusuna dair bazı düşüncelerim var sizlerle paylaşmak istediğim. Saygının, hep büyüğe verilmesi gereken, küçüğün ise her ne olursa olsun boyun eğmesi gerektiği öğretilen bir kavram olduğu benimsetildi bizlere. Minicik bebeklere bile ‘ amca istiyorsa öptüreceksin tabi ki çok ayıp saygılı ol bakim ’ denildi de çocuğun bedenine duyması gereken saygı gözardı edildi.
Bayramlarda senede bir görülen komşu ‘ pek zayıflamışsın ne de çirkin olmuşsun kilo al biraz ‘ dediğinde; bedenine küsen çocuğun ‘ sen de çok kilolusun, zayıfla ‘ diye karşılık verebilmesi söz konusu bile olmadı. Anne-babaya saygı, sevgi, minnet sonsuz peki ya ‘lütfen çocuğuma çikolata verme baba’ denildiğinde dedenin, kızının arkasından torununa gizlice çikolata vermesi, kızına saygısızlık sayılmıyor mu?
Sosyal medyada önümüze gelen herkese öyle çocuk yetiştirilmez, böyle yetiştirilir, biz çocuğumuza asla bunu yedirmeyiz sen de yedirme dediğimizde karşı tarafın düşüncelerine, yaşam tarzına, annelik içgüdülerine saygısızlık etmiş sayılmadık mı yine?
Şimdi tekrar düşünelim mi, saygı aslında nedir ve vermesi gereken kimdir diye. Belki o zaman büyükler istediğini söylemez, hiç kimse bir diğerinin sınırlarını canı istediği gibi ihlal etmez.
Saygı, küçükten büyüğe değil, insandan insanadır sevgili okurum.