Türk kahvesi, bir içecek olmanın yanı sıra, bir araya gelmenin, sohbetin, dostluğun keyfin simgesi olarak yurt genelinde, özellikle de Hatay ve İskenderun’da hayli tüketiliyor. İskenderun.org ekibi, ‘Kırk yıl hatırı bulunan’ kahvenin bu yörede de neden çok tüketildiğini, yararını, zararını, hangi aralıklarda içildiğini sokaktaki vatandaşa sordu.
İskenderunlu genel olarak çok iyi bir kahve tiryakisi olduğu, son yıllarda aç karna içildiğinde sağlığı tehdit ettiği dillendirilmesi üzerine, birçok kişi kahvaltıdan sonra içmeyi tercih ettiğini söyledi.
Kahvenin bir ikramlık olduğu kadar eşi dostu arkadaşları bir araya getirdiğini ifade eden İskenderunlu, kimi vatandaşlar kahvenin ağırlığının gün geçtikçe arttığını, önceden hafif kahve içerken belli bir zamandan sonra tiryakisi olup ağır koyu kahve tükettiğini vurguluyor.
KAHVE FAYDALI MI, ZARARLI MI?
Her şeyin fazlasının zararlı olduğu gibi kahve fazlasının zararlı olduğunu aktaran vatandaşlar İskenderun.org mikrofonlarını şunları paylaştı: “Kahve tüketiyoruz günlük bir tane. Saat 10 gibi falan işte kahvaltıdan sonra. Çok kahve düşkünü olmadığım için o kadar şeyini bilmiyorum detayını. Bir akşam kocamla içiyorum. Bir de arkadaşımla içiyorum. İki tane, faydalı diyorlar. Bir de çok seviyorum. Yani çarşıya taşındıktan sonra, koyu kahveye alıştım. Önce açık kahve içiyordum. Burada daha da hoşuma gitti. Koyuyu alışınca şimdi açık içemiyoruz. Yok, faydalı diyor doktorlar, hatta sabah TV programladı, ama araştırmadım…
Vallahi eşim günde yedi fincan falan içiyor ama ben bir taneyle yetiniyorum. Zihni açtığını, sabahları insanı erken uyanıyor, yani dinç ve zinde tuttuğunu duymuştum ama daha fazla varsa detay bilmiyorum… Ben bir defa, eşim dört defa içiyor. Lezzet, lezzetli olduğu için keyif alıyoruz. Günde dört sefer içiyorum, keyiften… Günde iki fincan kahve tüketiyorum, kahvaltıdan sonra, akşam yemeğinden sonra. Bana faydalı olduğu için, fazla içersen zararı var… Günde bir veya iki, iyi geliyor herhâlde günde bir fincan. Bağımlılık yaptı herhâlde. Çok seviyorum.”
