[email protected]

İskenderun Küçük Sanayi Sitesinin hemen kenarında hatta iç içe olan bir mahalle…Sanayi sitesinin bütün olumsuzluklarını en çok yaşayan insanlar ne yazık ki bu mahallede oturuyorlar.
Yıllarca Feyezan kanalının pisliği yetmezmiş gibi sanayinin gürültüsünü, tozunu ve dumanını soluyan bu insanlar, şimdi de bütün boş alanlara yapılan devasa hurdacı depolarıyla birlikte mahallenin tam ortasına kurulan beton santrali ile gündemde.
Evet yanlış okumadınız, evlerin bitişiğine yapılan beton santrali…İnsanın aklı tutuluyor. Hurdacıların, gelen işe yaramaz malzemeleri ayrıştırırken sabahlara kadar yaptıkları gürültü yetmezken, ayrıştırdıkları malzemelerin işe yaramazlarını ateşe verip, korkunç bir çevre kirliliği yaratıp insanları zehirlerken, bir de şimdi mahallenin tam kalbine bir beton santrali kurmak da neyin nesi? 
Mahallenin kenar sokakları sanayi sitesinin içinde kalıyor diye çevrede oluşacak kirlilikle birlikte, insanların sağlığını hiçe saymak nasıl bir vurdumduymazlıktır?
Yeşil alanlar ve hazine arazileri hurdacılara peşkeş çekilirken, yakın mıntıkadaki başka bir iş yerinin daha kapsamlı ve devasa bir beton santraline dönüştürülmesi mutlaka sorgulanmalıdır!
Yerel basında çıkan “çevre dostu beton santrali” gibi açıklamaların ise, sadece itirazları yumuşatmak için yapılan söylemler olduğu gün gibi ortadadır. 
Santralin, yoğunluklu olarak TOKİ konutları ve yerinde dönüşüm için beton üreteceğinin söylenmesi bile, bir siyasi iradenin bu işin içinde olabilme ihtimalini güçlendiriyor.
O halde gücünü, arkasındaki siyasi iradeden aldığını düşündüğüm bu işletmenin kurucusu ve destekçilerinin, çevre halkının sağlığını bir kenara bırakıp sadece akçeli işleri düşünmeleri, empatiden uzak, huzuru ve sağlığı bozulacak insanların vebalinin altında kalacaklarını bilmeleri gerekmektedir. 
Gücü elinde bulunduran yerel yöneticilerin, TBMM’deki İskenderunlu üyelerin, bilhassa daha önce İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanlığı yapmış ve neredeyse her Meclis oturumunda mutlaka bir konu bulup konuşan Milletvekilinin, bu konunun üzerine eğilip konunun üzerinde hassasiyetle durması ve mahalle sakinlerinin düşürüldüğü bu rezil durumdan kurtarılmaları elzemdir.
Umarım yetkiyi elinde bulunduran sorumlular bu konuya empatiyle yaklaşıp, insan sağlığını hiçe saymadan gereken için kafa yorar ve ellerinden gelen bütün çabayı ortaya koyarlar.