13 Yaşında Öldürmek… 13 Yaşında Ölmek

Selam güzel dostlarım, nasılsınız! Haftanız nasıl başladı; umarım her şey yolundadır ve umutlu ve huzurlu günleriniz olur.

 Hafta sonu TV kanallarında akşam haberlerini dinliyorduk ve biz önce duyduklarımız karşısında kısa bir şok yaşadık; sonrasında, onlara ne kadar şaşırırsak ve üzülsek de tehlike çanları çok uzun süredir çalıyordu; duyduk dinledik; açıkçası pek de bir şey yapmadık.

 Dijital bir dünya hızla oluşuyor; sanal marketler; telefon bankacılığı, telekonferanslar ;dijital eğitimler ve home ofisle çoktan içindeyiz  biz de bu dünyanın!..

 Sihirli küreler hala illerimizde!

 Çocuklar, gençler, yetişkinler oyun oynuyor; Kalabalık bir dijital dünyada aslında hepimiz yalnızız!

Odalarına çekilen çocuklarımız ; aman ders çalışsın da odasında güven içinde otursun; gezmesin dışarıda dediğimiz çocuklar; o yalnız odalarda bir araya geldiklerinde oynadıkları oyunu o kadar çok içselleştiriyorlar ki; “oyunda beni neden öldürdün” diye arkadaşına öfkelenip eline geçirdiği çekiçle; onun kafasını parçalıyor; ikiz kardeşi  kaçmasa öldürülen çocuğun, onun sonun da aynı olacak; peki öldüren çocuk ne yapıyor, önce bileklerini kesiyor sonra kendini asmaya çalışıyor! Ve tüm sesler yok olur…

…………………………

Susup hiç konuşmamak

Ağlamak ve hiç susmamak

Uyumak ve hiç uyanmamak

Kaçmak ve hiç dönmemek …..hissettim ;ya siz!...

 Biz yetişkinler olarak çocuklarımızı; sadece öğrenci olmaya ve öğrenmeye okula gitmeye koşullandırıp şartladıktan sonra! Çocuklar günlük hayattan koptular.

 Çocuklar katiller; ne zor söylemesi ve yazması!

 Bununla nasıl baş edeceğiz!

 Bu çocuk katiller ne ile ceza alacak? Sönen iki hayat ölen ve öldürülen çocuklar! Çocuklara; oynamak, gülmek, koşmak yakışır ölmek değil! Öldürmek hiç değil!

 Uyuyamıyorum geçenden beri ve biz insanlar güya geçip gelişip çağ atladıkça insanlığınızı mı kaybediyoruz! Bizim ülkemizde yaşanan bu olay diğer ülkelerde de yaşanmakta!

 Biraz yaşı büyük orta kuşak dostlarım; Bizlerde sevgili Turgut Özal dönemi ile tek kanallı siyah beyaz televizyonlardan ne çabuk sıçramıştık çok kanallı TV ‘lere marketler yabancı ülkelerden gelen çikolata, tatlı ,içecekler ile dolup taştığında bizler de ahlaki bir çöküntünün ilk sarsıntılarını yaşamamış mıydık!..

Evlerde Dallas, Flamingo Yolu gibi diziler herkesi bir başrol oyuncusu yapmadı mı?

 Bunlar biraz masum da ama şimdi biraz daha tehlikeli; sonu facialarla dolu olaylar yaşıyoruz…

 Mavi balina oyunu ile intiharlar attı, Sonra çalmanın ve öldürmenin desteklediği oyunlarla da bu yaşadıklarımız!..

 Sevgili dostlar; çocuklarınızla lütfen biraz daha fazla ilgilenin; onlara zaman ayırın! Onlarla konuşun ve onlarla gerçekten ilgilenin; değişen tavır ve davranışları takip edin; onlara bunları anlatın; lütfen çocuklarınız bu haberleri okusun ki; bunların sonuçlarını tahmin edebilsin; Çocuklarımız dünyadan aşırı koruyarak değil gerçek hayatı öğreterek yaşatın!..

 Lütfen uzmanlara danışın; bu yaştaki çocuğu anlamak için; çevrenizdeki çocuklarla kıyaslamadan onları tanımaya çalışın! Bu haberler aşina olduğumuz üçüncü sayfa haberleri olmasın artık! Üzülün ve çok yanın bu iki fidana…

   sevgiyle kalın