DERSİMİZ, NEZAKET VE GÖRGÜ KURALLARI
Selam dostlarım;
Nasılsınız, sizlere yazamadığım günlerde, tanımasam da her birinizi özlüyorum;
Kalemimden yazılar coşku ve neşe ile hızla akıyor!..
Bazen kalemim ve kalbim karar veriyor ne yazdığıma!..
Sevgili Atamızı coşkuyla anıyoruz, Cumhuriyetimizin 101. yılını kutladık ve sonrası onu kaybetmenin üzüntüsünü her geçen yıl daha yoğun hissederek anma törenleri düzenliyoruz.
Onu andıkça, Atamızın yaşamını daha dikkatli ve özenli inceledikçe, şunu fark ediyoruz ki;
Atamız ;gerçekten pek çok açıdan çok iyi bir öğretmenmiş!..
Bunu anlamanın en iyi yolu, onun resimlerine dikkatli bakmak;
Her bulunduğu toplulukta en özenli giyinen, en temiz ve itinalı görünen hep Ulu liderimiz Mustafa Kemal!..
Şapkayı tutuşu, giymiyorsa paltosunu taşıyışı, bastonu tutuşu, resim çektirirken ki duruşu;
Dünya liderine bir bakın; bu kadar özenli topluma duyduğu saygıyı önce giyim kuşamı ile örnek olan bir lider, öğretmenliğin en iyi şekli rol model olmaktır.
Çocuklar önce taklit ederek öğrenir, konuşmamızı, yemek yeme tarzımızı ,yürüyüşümüzü, giyinmemizi ve pek çok şeyi
Ve; nezaket nasıl öğrenildi Atamızdan gittiği her yerde onunla konuşmak isteyen herkese söz verdi ,sözünün kesilmesini sevmezdi , çünkü atamız da kimsenin sözü bitmeden konuşmazdı.
Sofra kurulumuna çok dikkat eder, en zor koşullarda bile temizlik onun ilk kuralıydı, savaş esnasında binlerce genç asker cephelerde savaşırken, oturduğu yerden yöneten değil cephede onlarla savaşan duyguları paylaşan bir liderdi.
Bazen kendimi o zamanda onun yaşadığı çevrede yaşasam da onunla aynı havayı solusam derim;
Sevgili Atamız; aşırı düzenli temiz, itinalı, tavrını olumlu yönde yansıtmış bir kişidir.
Zamanımızda bazen aşırı temizlik, düzen, obsesif kompulsif bozukluk olarak nitelendirilebilir.
Kendi giydiği giysileri tasarladığını ve bu konuda bilgisi olduğunu geçmiş literatürlerden biliriz.
Bu özenli duruşu tarih, bilim, matematik, Türk dilinin gelişimi, yaşamımızı kolaylaştıran saat, takvim, alfabenin ve ölçünün dünya lisanına uydurulması ile ticaretinde önünü açmıştır.
Emir veren değil, rica eden itinalı kelimeleri kullanan konuşma yapacağında özenle kelimelerin tekrar tekra üstünden geçen!..
Sevgili Atamız; bize görgü ve nezaketin de büyük bir silah olduğunu göstermiştir.
Günümüzde belki de net kurallarla, nezaket ve görgüyü öğretirken ceza yaptırımlarla değil bunun gerçek ve real sonuçlarını göstererek yapılan dersler anlatılmalıdır okullarımızda..
Örneğin; trafik platformları ile yolu doğru kullanmak kimin hayatını kurtarır..
-Siyasilerin ve iş insanlarının bulundukları topluluklarda ifade, konuşma ve beden dili öğretilmelidir.
-Öğretmenler okullara özenli ve güzel giyinerek gelmeli, kot pantolon ,sakal, aşırı makyaj yapılmamalıdır belki …
-Belki de belediyeler; okullara ve toplu yaşam yerlerine, park ve bahçelere, o lokalizasyonda bulunan iş yerleri ve evleri sorumlu tutmalı, bu denetimi yapmayanlara yaptırım yapmalıdır.
-Devlet ve halk el ele denk ve özgür olmalıdır. Düşünceler için insanlar hapsedilmemeli onun yerine; kadına, çocuğa, ağaca, hayvana zarar verenler toplumda ciddi cezalar, yaptırımlar uygulanmalıdır belki de…
Sevgili ATAMIZ; nezaketi ve görgüyü yaşam felsefesi yaparken, zorbaların gözünün yaşına bakmamıştır. Son olarak; şunu söylemek istiyorum;
Sevgili Atamızdan alacağımız çok ders var. Doğru okumalıyız tarihimizi ve doğru yorumlamalıyız diyorum .
Nur içinde yat Sevgili ATAM, ben üzerime düşeni yapmaya çalışıyor, seni küçücük kalplere doğru anlatmaya çalışıyorum.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !
